...and Nietzsche asks: "IS LANGUAGE THE ADEQUATE EXPRESSION OF ALL REALITIES?"

.

6 Eylül 2018 Perşembe

Huzur Artık Burada Oturmuyor

Saate baktım, ama yine kaç olduğunu bilmiyorum... sadece baktım, kafamdan geçenlerin hızına yetişemediğim için saati öğrenme isteğimi de tutup yakalayamadım, düşüncelerimin hiçbirini tutup yakalamıyorum, haliyle hala saatin kaç olduğunu bilmiyorum.

Odamın içine baktım, dünya benim için bazen o kadar genişliyor ki, sınırları dışına çıkıp taşıyor bile hatta... hiç gidemeyeceğimi bildiğim için uzay boşluğunu pek düşünmüyorum ama. Bazen de her şey öyle küçülüyor, daralıyor ki  ben odamın hatta bazen yatağımın bazen de sadece kendi bedenimin içine sıkışıp kalıyorum....bilmediğim o hangi yanımla karşılaşırım diye korkuyorum acaba ?

Saate yine baktım, sonuçta kaç olduğunu merak ediyorum. Bu benim her şeyi kontrol etme isteğimin tezahürlerinden biri işte.. yine unuttum, saatin kaç olduğunu... Kafamın içinde kaybolmuş durumdayım. Sonsuz arzular şelalesi ve sıradanlığın güvenli sınırları arasında, muhtemelen her iki tarafında da değilim. Elimi birinde uzattığımda dönüp arkama bakmak istemiyorum. Çünkü mitolojiden de çok iyi bildiğimiz üzere arkana dönüp baktığın anda her ikisini de kaybedersin.

Zamana bırakırısn hep de, başka çare olmadığından mı ?.. zaman var mı hakatten ? saat kaç oldu acaba ?

Hiç yorum yok: