...and Nietzsche asks: "IS LANGUAGE THE ADEQUATE EXPRESSION OF ALL REALITIES?"

.

7 Kasım 2011 Pazartesi

Trenli bir hikaye 7

İki tarafı kocaman, kocaman ağaçlarla dolu, lavanta kokulu patika bir yolda yürüyor buldu kendini...Lavanta kokusu nereden geliyor diye bakınırken, o kocaman ağaçların tepelerinin eflatun olduğunu fark etti. Lavanta bodur bir bitkiydi ama diye düşünürken, burada başına gelen herhangi bir şeye neden şaşırıyordu ki! Bir anda karşıdan, yaşlı, aksi suratlı birinin geldiğini fark etti, canı sıkkındı ve karşısına Immanuel Kant çıksa konuşabilirdi...ardından, adamla göz göze geldiler, adam aksi aksi bakıyordu ona, ama niyeti bozmuştu, yalnızlıktan işte, konuşası geldi; ben, dedi, bilmiyorum, hayat çok zor, hem erkekler, hem diğer kadınlar itekliyor her bir yandan, hadi diğerlerini anladım ama arkadaşlarım neden yapıyorlar bunu, nedenini biliyorum ama bununla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum... asık suratlı amca önce saatine, sonra "çok da umurumdaydı" der gibi ona baktı bir an, ve yoluna devam etti, Almanca bir şeyler söylediğini duydu sanki bir de uzaklaşırken, "imagination"'da problem var gibi bir şey...
...keşke karşıma Freud çıkaydı şimdi dedi, tam ihtiyacım olan adam...

Hiç yorum yok: